Şile Aktüel

Dünyanın ikinci büyük çekiç koleksiyonu Şile’de

Tescilli bir çekiç koleksiyonuna sahip olan Burhan Reşit, koleksiyonu hakkında bilgiler verdi.

Dünyanın en büyük ikinci çekiç koleksiyona sahip olan, Türk ve İslam Eserleri Müzesi tarafından kontrol altında olan koleksiyonunu Çekiçhane’de sergileyen Burhan Reşit, çekiçle tanışma hikayesini, çekiçlerin kullanım alanlarını, çekicin tarihini ve ilk çekiçlerini Şile Aktüel’e anlattı.

“Bu kadar çekiç olur mu?”

Uzun yıllar yurtdışında yaşadıktan sonra Şile’ye taşınmaya karar veren Burhan Reşit, Şile’yi tanıtmak için çekiç koleksiyonunu Şile’ye getirdiğini söyledi. Demir işi ile uğraşan dedesine yardım ettiği dönemlerde demire aşinalık kazandığını belirten Reşit, 1990’larda gümüş kuyumcusunun arka tarafında 30-40 tane çekiç gördüğünü ve ‘Bu kadar çekiç olur mu?’ diye düşünerek şaşırdığını ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti: “Çekiçlerin kafaları çok ilginçti ve yapılan işlere göre çok çeşitli çekiç olması gerekir diye düşündüm. Benim de antikaya merakım var ve sürekli antika dükkanlarını gezerim. Her gittiğim yerde antikacıları bulurum.  2. el dükkanları, pazarları gezerim. 1995 yılında çekiç almaya karar verdim ve ciddi alımlara başladım. 1995’ten beri de çekiç satın alıyorum” dedi.

4 bin 600 çekiç

Tescilli bir koleksiyona sahip olduğunu ifade eden Reşit, koleksiyonunun Türk ve İslam Eserleri Müzesi tarafından kontrol altında olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük ikinci çekiç koleksiyonuna sahip olan Reşit, yaklaşık 4 bin 600 tane çekici olduğunu belirtti. Dünyanın her tarafından çok çeşitli gruplarda çekice sahip olduğunu anlatan Reşit, “Bu koleksiyonda aklınızın ve hayalinizin almayacağı meslek dallarının çekiçleri var” diye konuştu.

Dünyada sadece 4 kişi çekiç koleksiyonu yapıyor

El aletleri koleksiyonerlerinin çok olduğunu belirten Reşit, sadece çekiç koleksiyonu yapan 4 kişi olduğunu ifade etti ve şu sözlerine devam etti: “Sadece çekiç koleksiyonu yapan benim bildiğim Latvia, Avusturalya, Kanada ve bir de Türkiye’de ben varım.”

“Çekiçlerin kullanım alanları çok geniş”

Çekiçlerin kullanım alanlarının çok geniş olduğunu dile getiren Reşit, çekiç kullanım alanlarını şöyle sıraladı: “Döşemecilerin, Amerikan marangozlarının, semercilerin, dağcıların, kayrak taşından kiremit yapan ustaların çekiçleri (Avrupa’nın köylerinde kullanılıyor) var. Bunlar dışında at nallarken kullanılan çekiçler, mezbahalarda kullanılan çekiçler, şeker çekiçleri, buz kırmak için kullanılan çekiçler, bakırcı çekiçleri, tırpanlarda kullanılan çekiçler, tıpta kullanılan çekiçler, denizaltında kullanılan çekiçler, cerrahi çekiçleri, saatçi çekiçleri, ayakkabı çekiçleri, postal çekiçleri, yelken ustalarının kullandığı çekiçler, afişleri telgraf direklerine asmak için kullanılan çekiçler. Daha neler neler.”

Çekiç ayırt etme konusunda usta

Ülke ülke çekiç kullanım alanlarının değiştiğini ifade eden Reşit, Türkiye’de kullanılan ayakkabı çekiçleriyle Avrupa’da kullanılan ayakkabı çekiçlerinin farklı olduğunu söyledi. Reşit, İngiliz çekiçleri, Fransız çekiçleri, Japon çekiçleri gibi ülkelere özel çekiçlerin olduğunu aktardı. Çekiç ayırt etme konusunda usta olduğunu belirten Reşit, “500 tane çekicin içerisine 2 tane Fransız çekici koyun. Ben ayırt edebilirim” dedi.

“Sandalcılıkta kullanılan çekiçlerin kıvrımlarının hepsi aynıdır”

Çekiç kullanım alanlarının fazla olmasının dışında değişik alanlarda da çekiç kullanımı olduğunu belirten Reşit, sandalcılıkta kullanılan çekiçler hakkında “Bu çekiçlerin kıvrımlarının hepsi aynıdır. Çünkü sandalın kıvrımına çekiçle vurulduğunda çok dik vurulması gerekiyor. Ters vurduğunda bakır çivi yumuşak olduğundan hemen eğiliyor” bilgisini verdi.

“İstiridye çıkarmak için kullanılan çekiçte ölçü bulunur”

İstiridye çıkarmak için kullanılan çekicin de sol tarafında ölçü bulunduğunu belirten Reşit, “Çekiçteki ölçü istiridyeyi ölçüyor. İstiridye o ölçüye uyuyorsa istiridyeyi alıyor. Yoksa almıyor” ifadelerini kullandı.

27 senedir çekiç biriktiriyor

27 senedir çekiç biriktirdiğini ve bu yüzden de rahatlıkla çekiçleri ayırt edebildiğini söyleyen Reşit, her gün çekiçle uğraştığı için de çekiçlerin aklında kaldığını belirtti.

“Çekiç elin uzantısı gibidir”

Çekiç tarihi hakkında da bilgiler veren Reşit, Taş Devri’nden beri çekiçlerin ‘king of the thus’ (aletlerin kralı) olarak bilindiğini söyledi. Eskinden beri çekicin elin uzantısı olarak görüldüğünü belirten Reşit, “İnsanlar taşı elleriyle birlikte tutuyorlar. O zamanlar sap yok çünkü. O zamandan beri çekiç gibi kullanılan taşlar var. İlk aletler çekiç görünümünde değil, ancak çekiç gibi kullanılıyor. Çünkü çekiç gibi işlev görüyor. Benim de Taş Devri’nden kalma çekiçlerim var”dedi.

“İlk çekiçler taş çekiçlerdir”

İlk çekiçlerin taş çekiçler olduğunu söyleyen Reşit, ilk buluntuların ‘pekiştayn taşı’ ile olduğunu ifade etti. Pekiştayn taşının kırılma şeklinin deniz kabuğu gibi olduğunu niteleyen Reşit, taşa nasıl vurulursa vurulsun keskin bir kenar elde edildiğini belirtti. Reşit, ilkel insanların pekiştayn taşını muntazam bir şekilde yonttuklarını, tam avucun içerisine sığdığını belirtti.

“Hem alet hem de silah olarak kullanılmaya başlandı”

Bir sonraki aşama olarak ilkel insanların pekiştayn taşını yuvarlattığını ifade eden Reşit, Cilalı Taş Devri’nde hafif balta gibi bir görünüm oluştuğunu ve insanların yüzlerini cilaladıklarını söyledi. Cilalama işleminin 2 taşın birbirine sürtmesiyle yapıldığını ve yaklaşık 1 hafta sürdüğünü ifade eden Reşit, diğer bir aşama olarak sopa monte edildiğini belirtti. Sopanın da monte edilmesiyle çekicin artık hem alet hem de silah olarak kullanıldığını anlatan Reşit sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknik ilerleyince delik delerek sapı taşın içerisine monte ediyorlar. Ondan sonra obsidyen çıkıyor. Obsidyen çıkınca lav kütlesinden cam elde ediliyor. Bu, büyük bir çığır açıyor. O hepsini elimine ediyor ve sürekli bunu kullanmaya başlıyorlar. Daha sonra Tunç Çağı başlıyor ve Tunç Çağı’nda alaşımları kullanıyorlar. Demir çıkınca zaten sadece demir kullanılıyor.”

Her çekicin farklı bir anlamı var

Bazı çekiçlerin güzel ve anlamlı hikayeleri olduğunu dile getiren Reşit, bir arkadaşının müzayede sırasında iki tane ayakkabı çekici görerek kendisine fotoğraflarını gönderdiğini belirtti. Fotoğrafa baktığında sadece demirden ayakkabı çekici gördüğünü ifade eden Reşit, ayakkabı çekicini farklı kılan noktayı şu sözlerle anlattı: “Çekicin üzerinde kıvrımlar var ve kıvrımlar sonradan yapılmamış, çekiç yapılırken varmış. Ben de 35 sene ısmarlama ayakkabı (ayağın kalıbına göre ayakkabı yapma) yapan bir komşuma sordum. O da bana dedi ki ‘Ayakkabıların ilk önce üstleri yapılır, sonra alt köseleye ve üst köseleye çakılır. Ama o tahta kalıp ayakkabı bittiğinde ayakkabının içinde kalır. Buradaki kıvrımlarda o zaman işe yarar’ dedi. Yani ayakkabıyı sıkıştırıyorsunuz, yan tarafta iki tane delik var, koyuyorsunuz, deliğe sokuyorsunuz ve kalıbı çektiğinizde topuk tarafından yukarı doğru çıkıyor. Böylece ayakkabı hazır hale gelmiş oluyor. O zaman bir anlamı oluyor bu çekicin. Mesela Fransızların kullandığı ayakkabı çekicinde öyle bir format yok. Bunlar Amerikan askeriyesinin kullandığı ayakkabı çekici.”

“Çekiçhane’ye gelenler çok şaşırıyor”

Arkadaşlarına bazen ‘Kaç çeşit çekiç var?’ diye sorduğunu dile getiren Reşit, arkadaşlarının da ‘50-60 adet vardır. 500 tane çekiç olacak değil ya’ dediklerini söyledi. Çekiçhane’ye geldiklerinde çok şaşırdıklarını ifade eden Reşit, kimsenin bu kadar çekiç olabileceğini tahmin etmediğini belirtti.

“Hiçbir şekilde satış yapmıyorum”

Çekiçlerin içinden iki adet çekici kullandığını söyleyen Reşit, hiçbir şekilde satış yapmadığını vurguladı. Bugüne kadar ısrarlar üzerine birkaç arkadaşıyla takas yaptığını ifade eden Reşit, “Şu zamana kadar bir tane arkadaşım çok ısrar etti ve ben de 3 tane aynı çekiçten alarak birini ona verdim. İsrailli 2 arkadaşıma 2 tane çekiç hediye ettim. Onlar da bana bir çekiç hediye etti. Takas yaptık yani. Yoksa satış yapmıyorum” diye konuştu.

Çekiçhane’nin halka açık bir yer olmadığını söyleyen Reşit, arkadaşlarının veya Çekiçhane’yi bilenlerin onu arayarak ziyaret ettiklerini belirtti. Reşit, Çekiçhane’yi görüp gelen insanlara da hayır demediğini, gezdirdiğini ifade ederek sözlerini sonlandırdı.